NFT, blockchain endüstrisindeki en hype’lı ürünlerden biri olmuştur. Her ne kadar hepimiz NFT’lerin arkasındaki teknolojiye bayılsak da, NFT’lerin neden kötü olduğu konusunda birçok eleştirmenin dile getirdiği makul argümanlara kayıtsız kalmak oldukça güçtür.
Ocak 2022’de ulaştığı en yüksek aylık hacim olan 5.6 milyar $ sonrasında toplam NFT satışları %90 düşerek Ağustos 2022’de 500 milyon $’lık öngörülen hacme kadar gerilemiştir. Hype durulmuştur ve tüm bunların sadece anlık bir heves mi yoksa dijital değerin asli unsurlarının yeniden gözden mi geçirildiği sorusunu ortaya çıkarmıştır.
NFT’ler Neden Kötüdür?
1. Amacına Hizmet Etmedeki Başarısızlığı
NFT’ler ilk meşru dijital mülkiyet kanıtı olacak şekilde tasarlanmışlardır, ör. bir NFT satın aldığınızda, token sözleşmesi size ait olmaktadır ve kimse buna el koyamaz, sansürleyemez veya yok edemez. Bunun nedeni herhangi bir merkezi otoritenin haksız erişiminden uzak olacak şekilde merkeziyetsiz blok zincirlerde akıllı kontratlar (sözleşmeler) kullanılarak çıkarılmış olmalarıdır. Ancak şu anki gidişatta bu gerçeklikten uzak bir konsepttir.
Bir NFT, ister resim, ses ister video olsun depolama için alana ihtiyaç duyar. Blok zincirler depolama için kötüdür, çünkü bu, onları hantal hale getirerek, işlem sürelerini ve ağ maliyetlerini artırır. Bu yüzden NFT yaratıcıları koleksiyonlarını zincirler üstünde saklamazlar. NFT’ler zincirler-üstünde olmadıklarında, ne kadar satın alsanız da sizin olmazlar.
Bir NFT çıkarmanın en kolay ve ucuz yolu, NFT’yi diğer tüm Web2 içeriğinin gittiği sunucu üzerinde saklamaktır. NFT’nizin token sözleşmesi muhtemelen dosyayı blok zincirin kendisi yerine sunucudan talep eden bir bağlantı içerir. Ancak tüm NFT’ler bu yolu izlemezler. Ethereum OG’si Cryptopunks, zincir üstünde canlı olarak saklanmaktadır.
BAYC gibi diğer birçok blue chip koleksiyonları orta yolu tercih etmiştir. Bunlar her ne kadar zincir üstünde saklanmasalar da, bir merkezi sunucunun aşırılıklarına karşı da duyarlı değildirler. BAYC resimleri de merkeziyetsiz bir sunucu olan InterPlanetary File System’dan (IPFS) getirilir. Ancak Bored Ape verilerinizi saklayan düğümlerin çevrimdışı olmaları halinde, düğümler tekrar çevrimiçi olana dek bu verilerin alınamaması gibi kendine has birtakım problemler bulunmaktadır.
Ancak NFT projelerinin çoğunluğu kolay yolu seçerek, NFT’lerini merkezi bir internet sunucusu bağlantısına etiketlemişlerdir. Bu, NFT sahibini kötü niyetli aktörlerin DDoS saldırılarıyla birlikte black swan olaylarına, hırsızlığa, ve milyon dolarlık ape varlıklarının tamamen ortadan kaldırılmasına karşı savunmasız hale getirmektedir.
2. Manevi Tehlikeler
NFT’ler olmayı hedefledikleri devrimsel konsepte yakın bile değil. Scammerlar, rug-pullerlar, ve hackerlar varlığınızı almak için her zaman arka planda pusudadırlar. Sorun, NFT’ler arkasında yatan kompleks teknoloji ve ekonomiden doğan bilgi asimetrisi nedeniyle daha da büyümektedir.
Projeler hazır görseller kullanmakta ve bunları yükleme ve NFT olarak mint etmek için Fiverr freelancerları tutmaktadırlar. Boğa piyasası sırasında hype’ı lehlerine kullanarak, dolarlarınızı almak için telaş ve kıtlık yaratmakta zorluk çekmemektedirler. Çoğu an itibariyle alacağını almıştır ve henüz bunu başaramayanlar için ise piyasa kesinlikle bir dahaki sefere onlara bu kadar nazik davranmayacaktır.
Scamler ve hacklemeler her zaman her yerde mevcuttur. Discord ve Twitter’daki basit oltalama denemelerinden, sofistike botların OpenSea açıkları yoluyla çaldıkları blue chip NFT’lere kadar piyasa her tür olayı görmüştür. Sayısız blue chip NFT eski tekliflerin yeniden aktive edilmesiyle, kötü niyetli işlemlerin Web3 cüzdanlarda imzalanmasıyla ve gizliliği ihlal edilmiş özel anahtarlar yoluyla kaybolmuştur. NFT’lere erişim kolaylığı kesinlikle sahiplerini riske atmaktadır, çünkü hackerların çoğu teknolojinin etrafından dolanmayı meslekten olmayan herhangi birinden daha iyi bilmektedir.
3. NFT Fiyat Volatilitesi
NFT volatilitesi, özellikle NFT’lerden kar etmek isteyenler için tatsız olabilmektedir. Bunun nedeni NFT’lerin sadece insanların spekülasyonlarından değil, aynı zamanda temel işlem para birimi dalgalanmalarından da değer kaybedilmesidir (veya kazanabilmesi). Bu para birimi genellikle ETH olmaktadır.
NFT işlemi yapmak genellikle çıkarıldığı edildiği anda ucuza almak ve hemen ikincil pazar yerlerinde satmak anlamına gelmektedir. NFT al satçıları sanatın kendisi, uzun-vadeli değeri veya tokenların kullanım alanlarını pek umursamazlar ve habersiz alıcıları pusuda beklerler. Kripto para piyasasını steroidli bir hisse piyasası olarak düşünecek olursak, NFT’ler steroidli kripto paralardır. Yükselişler daha ihtişamlı ve düşüşler herhangi bir piyasada olduğundan çok daha derindir.
Oynaklığın bu yönlerine iyi uyan bir örnek, basılana kadar var olmayan bir proje olan Pixelmon’dur. Şubat 2022’de ETH fiyatı 3,200$ iken her bir NFT 3 ETH’den mint edilmiştir. Bu, basım maliyetini NFT başına 9,600$ yapmıştı. Pixelmon NFT’leri Opensea’ye geldiklerinde ETH, değerinin 1⁄3’ünü kaybetmişti! Ay sonrasına ileri saracak olursak, %93’lük kayıpla Pixelmon’un taban fiyatı 0.19 ETH’leri gördü.
Daha da acı verici olan şey kayıplar dolar olarak hesaplandığında ortaya çıkmaktadır. Ethereum değeri yakın zamanda 1,500$ civarında sabitlenmiştir. Söz konusu durum NFT’lerin taban fiyatını yaklaşık 285$ yapmaktadır – bu, her Pixelmon’un basılması için harcanan 9,600$’dan hesaplandığında %97’lik düşüş anlamına gelmektedir.
4. Çevresel Etkiler
Yukarıda bahsedilen sorunların ötesinde NFT eleştirmenleri NFT’lerin çevresel etkilerine de vurgu yapmaktadırlar. Ancak bu argüman sadece NFT’lerle sınırlı değildir ve daha geniş bir ekosistem için geçerlidir. NFT’lerin çevresel etkileri, bunları basmak için kullanılan blockchainler ile ilişkilidir. Günümüzde iki en büyük blockchain ağı olan Bitcoin ve Ethereum, enerji yoğunluğunu içeren Proof of Work konsensüsünü kullanarak faaliyet göstermektedir. Ancak, NFT’lerin çoğu Ethereum’da mint edilmektedir. Ethereum ise Eylül’de Birleşme’ye giderek konsensüs mekanizmasını Proof-of-Stake modeline kaydırdıktan sonra bu argümanı büyük oranda çürütecektir.
5. Kullanım Alanı Eksikliği
İşlerin şu anki gidişatında NFT’ler için kullanım alanı az ve oldukça sınırlı olmuştur. Muzik NFT’leri mevcut endüstrideki rollerini bulmaya uğraşmakta, resim ve video NFT’leri henüz PFP kullanım aşamasına geçememişlerdir. Var olan NFT oyunları kullanıcılara fayda sağlamamakta ve oyuncuların odak noktasını sadece iyi zaman geçirmek yerine kar etmeye kaydırmaktadırlar.
NFT’ler Sanatçılar için Kötü müdür?
NFT hype’ı ilk ortaya çıktığında, bir çok kişi bu dijital tokenları, sanatçılar ve yaratıcılarla kitleleri arasında doğrudan parasallaştırılabilir bir kanal sağlayan sanat devriminin işareti olarak görmüşlerdir. Ancak yıllar içinde NFT’ler, bağımsız sanatçılara güvenilir bir kar sağlama aracı sunmayı başaramamıştır. İlgi genellikle Yuga Labs gibi devler tarafından çıkarılan 10,000 parçalık koleksiyonlar etrafında olduğundan, özellikle bireysel sanatçılar için NFT’lerin kapsamı çok sınırlıdır.
Bireysel sanatçıların hem teknoloji hem de pazarlama uzmanı olmamaları halinde NFT’lerde gerçekleştirdikleri işlerin değerlenme şansı çok azdır. Kısacası sanatçıların NFT’lerle başarılı olmaları için sanatsal değil girişimsel yeteneklere sahip olmaları gerekmektedir.
Yani NFT’ler İyi mi, Kötü mü?
Bazıları NFT’lerin geçici bir heves ve yakın zamandaki hype’ın bir anormallik olduğunu söyleseler de, diğerleri gördüğümüz şeyin buzdağının sadece ucu olduğuna inanmaktadırlar. Peki NFT’ler kötü mü? Belki de öyleler, ancak sonsuza dek kötü olmayabilirler de. Gerçek şu ki VC’ler kesinlikle NFT projelerini fonlamaktan vazgeçecek gibi görünmüyor.