Döviz kurlarında sadece piyasa güçleri tarafından belirlenen işleyiş, 1971’de sona eren Bretton Woods para birimi sisteminden sonra faaliyete geçmiştir. Bu hareketten beri, para birimleri artık diğer para birimlerine sabitlenmemektedir ve altın veya maddi mallarla karşılığı bulunmamaktadır. Bunun yerine yerel ekonomik koşullara ve ülkenin politikalarına güven yoluyla bağlanmışlardır.
Bu sistem hala devam etmektedir ve ABD doları dünyanın rakipsiz para birimidir. Ancak, global pandemiden doğan ekonomik durumun ışığında, ülkeler hareketlenmeye başlamış ve başka bir kırılma noktası su yüzüne çıkmıştır: enflasyon.
Bunun sonucunda Bitcoin, merkez bankalarının geride kalan ekonomilerini yukarıya taşımak için daha fazla para bastığı bir dönemde enflasyona karşı koruma sağlayan varlıklar arayan yatırımcılar ve diğer ekonomik aktörlerden tekrardan ilgi görmüştür. Dolayısıyla, dünya çapında ortaya çıkan enflasyon krizlerinin, artan Bitcoin kabulüyle bağlantılı olduğu konusunda büyüyen bir hipotez oluşmuştur.
Bunun nedeni devlet her para bastığında, ülkenin para biriminin değerinin düşmesi, böylelikle paranın alım gücünün etkilenmesidir. Aynı zamanda bu durum, akıllı yatırımcıların, paralarını birikim hesaplarında tutmak yerine değeri artan varlık sınıflarına koymayı tercih etmelerine neden olmaktadır.
Zaman içinde değeri artan ideal varlık olduğundan uzun bir süre altın değer saklama aracı olarak kabul edilmiştir. Diğer taraftan birçok yatırımcı Bitcoin’i alternatif değer saklama aracı olarak önermiş, sahip olduğu kıtlığın onu yatırım yapılabilecek güçlü bir varlık yaptığı konusunda tartışmışlardır. Her ne kadar dünyanın ilk kripto parası aşırı volatil olsa da, enflasyona karşı gerçekten bir hedge (tedbir) olarak hareket edebilip edemeyeceği sorusu hala gündemdedir.
Enflasyon Tartışması: İyi mi Kötü mü?
Ocak 2021’de ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell “merkez bankaları yüksek enflasyonu pandemi çöküşü sonrası ekonominin doğru yolda olduğunun bir işareti olarak görüyor”, demiştir. Bu, “iyi” enflasyon yatırımı teşvik ettiğinden ve ekonomik büyümeye daha fazla fırsat sunduğundan doğru bir ifadedir.
Bu beyan çoğu ekonomistin kronik olarak yüksek enflasyonu tehdit edici bir şey olarak görmediğini kanıtlamaktadır. Ancak tahvil piyasası bize tam tersini söylemekte, enflasyon endişelerinin gerçek olduğu ve ciddiye alınması gerektiğini göstermektedir. Enflasyon beklentisi göstergesi olan beş yıllık başabaş enflasyon oranı, son on yılın en yüksek seviyesine yaklaşmıştır.
(Kaynak: Stlouisfed)
Dahası getiri eğrisi dikleşmeye devam etmektedir. Bu, bize merkez bankaları enflasyon problemiyle mücadele etmeye çalışacaklarından gelecekte daha yüksek bir faiz oranıyla karşılaşmamızın işten bile olmadığını göstermektedir.
(Kaynak: Stlouisfed)
ABD halihazırda çok fazla borcu olan bir ekonomi olduğundan, devam eden tahvil piyasası yakın zamanda gelecek olan sorunun bir göstergesidir.
Ancak tahvil faizlerindeki yükseliş ve gelecek aylarda enflasyonun FED’in beklediğinden yüksek çıkacak gibi görünmesine rağmen, politika belirleyiciler yatıştırıcı tutumlarına devam etmişlerdir. Jay Powell sürekli olarak politika yapıcıların özellikle işçi piyasası olacak şekilde ekonomik toparlanmayı desteklediğini ve geniş çapta finansal piyasa kararlılığına odaklandıklarını vurgulamıştır.
Bitcoin, Enflasyondan Etkilenmiyor mu?
Bitcoin, belli herhangi bir ekonomiyle bağlı olmayan küresel para birimi olacak kapasiteye sahip olduğundan, ülkeleri hedef alan risklere karşı hedging fırsatı olacak potansiyele sahiptir. Özellikle Bitcoin alımı ve tutulması, geçmişte altın ve diğer varlıkların işlevlerine benzer şekilde (yukarıda bahsedildiği üzere) yüksek enflasyona korunma fırsatı sunmaktadır. Özellikle yüksek enflasyondan etkilenmiş kişiler, Bitcoin’i alternatif finans sistemi olarak desteklemenin yanında Bitcoin tutmakla ve kullanmakla da daha ilgilidirler.
Öncelikle Bitcoin savunucuları, 21 milyon coinlik sınırlı arza sahip olduğundan Bitcoin’in zaman içinde değerleneceğini ve varlığın enflasyona karşı direnç göstereceğini iddia etmektedirler. Bu, kulağa mantıklı gelmektedir, çünkü herhangi iki ürünün miktarlarında bir değişiklik olduğunda, artan arza sahip ürün nihayetinde ucuzlar.
Bitcoin taraftarları tarafından sunulan ikinci örnek Arjantin veya Venezuela gibi hiperenflasyona sahip ülkelerle ilgilidir.
Özetle, konvansiyonel para düşüncesine egemen bir ülkenin yasal para biriminin aşırı arzı, para değerinin düşmesine neden olmakta, bu da enflasyon kapılarını açmaktadır. Bir diğer yandan, Bitcoin, merkeziyetsiz olduğundan ve periyodik olarak arzı yarılandığından, değer artışı yaşayacak bir varlık olarak tutulmaktadır.
Bitcoin Taraftarlarının Enflasyon teorileri nasıl gerçekleşti?
Küresel pandemiye cevap olarak ABD’nin trilyonlarca dolar basmasıyla kripto para argümanı enflasyona karşı test edilmiştir. Ancak piyasaya 5 trilyon $ sürülmesine rağmen, yatırımcıların beklediği enflasyon seviyelerine ulaşılamamıştır.
ABD Merkez Bankası’nın (FED) enflasyon hedefi %2.0’dır ve enflasyonist korkulara rağmen ülkenin enflasyon oranı Mart 2021’e kadar %1.5 civarında dolaşmıştır. Böyle bir kararlılığın açıklaması, paranın ekonomide ne kadar hızlı el değiştirdiğini gösterir. Daha basit açıklayacak olursak, para arzının yükselip insanların bunu hızlı harcamaması halinde enflasyon stabil kalır. ABD’de de bu olmuştur. İnsanların hesaplarında para vardı, ancak bunu enflasyonu tetikleyecek kadar hızlı harcamadılar.
(Kaynak: ycharts)
Sonuç
Bitcoin’i gelecekteki enflasyona karşı hedge olarak alan yatırımcılar yanlış yapmamaktadırlar. Merkez Bankası (FED) Başkan Yardımcısı Richard Carida, enflasyon oranının yaklaşık %2.0’lık hedefine ulaşana dek ülkenin neredeyse sıfır faiz oranını sürdüreceğini söylemiştir. Bu da Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranını baskılamaya ve enflasyon oranının yükselmesine izin vermeye devam edeceği anlamına gelmektedir. Enflasyon kontrolden çıkmadığı sürece, Bitcoin’in enflasyona karşı en büyük hedge aracı olmasına gerek yoktur. Ama bu, Bitcoin’in yatırım için müthiş bir varlık sınıfı olmadığı anlamına da gelmez.