Bitcoin (BTC) ve Ethereum (ETH) dünyadaki en büyük iki kripto paradır. Her ne kadar ikisi de blok zinciri teknolojisine dayanan merkeziyetsiz takas araçları olsalar da, aslında aralarında birçok fark vardır. BTC gerçek bir para ve resmi olarak tanınmış dijital para birimi olmayı istemektedir. ETH ise içinde mikroçip olan bir para gibidir ve anonim taraflar arasındaki sözleşmeleri otomatikleştirebilen veya teknolojisi üzerine uygulamaların kurulmasına izin verir.
Teknik olarak Bitcoin ve Ethereum ağdır, Bitcoin (BTC) Bitcoin Ağı’nın, Ether (ETH) ise Ethereum Ağı’nın coinidir. Basitleştirmek için her ağı ve coini ifade ederken BTC ve ETH’i kullanacağız.
BTC ve ETH Arasındaki TEMEL Farklar Nelerdir?
1. Arz Sınırlama
BTC 21 milyon coinlik sabit arza sahipken, ETH’nin güncel arz miktarı 107 milyon civarındadır ve maksimum arzı bulunmamaktadır. Bunun nedeni Bitcoin’in bir para birimi gibi faaliyet göstermesidir. Arzı sınırsız olmuş olsaydı, daha fazla para basıldığında itibari para birimlerinde olduğu gibi değerinin düşmesi söz konusu olacaktı. Tam tersine programlanabilir para olarak ETH ise stabil olmayı hedeflemez. Bunun yerine fırsatlar yaratarak ve teknolojisi üzerine bir şeyler kurmaları için kullanıcıları ve şirketleri çekerek değerini ve kullanışlılığını artırmayı hedeflemektedir. Tabii ki bu, Bitcoin’in değerinin artmayacağı anlamına gelmez. Aksine, BTC’nin kullanışlılığı şirketler ve bireyler arasındaki uçtan-uca ödeme aracı olarak kullanılmasıyla artacak, bu da yükselen talebi ve takibinde değer artışını getirecektir. Bu yüzden Ethereum satın almanın arz ve talebe olan etkisi Bitcoin’deki kadar değildir.
2. Kabul Edilirlik
ETH’e göre BTC, daha fazla yerde harcanabilmektedir. BTC, ABD’deki küçük-orta ölçekli işletmelerin %36’sının yanı sıra Microsoft ve Wikipedia gibi devasa şirketler tarafından da kabul görmektedir. ETH sadece birkaç yerde kabul edilmiştir. Ancak bu fark, BTC’yi ETH’ten daha değerli veya daha kullanılır yapmamaktadır. Çünkü iki coin de çok farklı işlevlere sahiptirler.
3. Küresel fonksiyonellik
Bitcoin, birçok yerde kabul edilmesinin yanı sıra, ilk defa El Salvador’da görülebileceği üzere resmi ulusal para birimi olarak da kullanılmaya başlamıştır. Bitcoin kullanımı ve değerinin küresel çapta yükselmesi beklenmektedir. Ethereum ise kripto para borsalarının otomasyonu ya da iki tarafın bir ev satımı veya taksi kiralamak için sözleşmeye girmelerine olanak verecek akıllı sözleşmeler gibi farklı kullanım alanları sunmaktadır. ETH sadece aracıyı ortadan kaldırmakla kalmaz, bununla beraber bürokrasiyi, bekleme sürelerini ve ücretleri de düşürür. Aynı zamanda her değişimin otomatik, geri alınamaz ve şeffaf olmasını sağlayarak güvenliği de güçlendirir. İki kripto para da kendi alanlarında devasa küresel fonksiyonellikler sunmaktadır ve ikisi de etkiyi ve gücü merkeziyetsizleştirmekte ve varlıklarını insanların ellerine geri vermektedir.
4. Teknoloji
ETH ve BTC, farklı türde blok zinciri teknolojilerine dayanırlar. ETH, merkeziliği önlemek için ASIC dirençli olacak şekilde tasarlanmış Ethash adı verilen kendi Proof-of-Work (PoW) madencilik algoritmasını kullanır. Bitcoin ise Secure Hash 256’ya (SHA-256) dayanan bir PoW algoritması kullanmaktadır. Bu algoritma, ABD Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) tarafından dijital verileri güvenlik altına almak için tasarlanmış tek yönlü bir özelliktir. Metotların ikisi de güvenli ve merkeziyetsizdir, ancak kripto para biriminin fonksiyonuna göre farklı avantajlara sahiptirler. Bu teknolojik farklar ölçeklendirilebilirlik ve blok sürelerinde de farklılıklara yol açmıştır. Bitcoin’de bir işlem dakikalar alabilirken ETH’te saniyeler sürmektedir. ETH, bu yazının yazıldığı esnada PoW sisteminden Proof-of-Stake (PoS) sistemine geçmeye hazırlanmaktadır, bu yüzden ETH’te gelecekte de teknolojik ilerlemeler görmemiz olasıdır.
5. Çevresel Etki
Tüketiciler arasında farkındalığın artmasıyla, pozitif çevresel, sosyal ve yönetimsel (ESG) bakış açıları yatırım platformları üzerinde hakimiyet kurmaya başlamıştır. Önde gelen kurumsal oyuncular ESG faktörlerine dayanarak yatırım fırsatlarını filtrelemeye başlamışlardır. Kripto paralar için bu durum yakın zamanda Elon Musk’ın madenciliğin karbon ayak izinin altını çizmesi ve Bitcoin 2021 konferansını domine eden başlık olmasıyla güncellik kazanmıştır. Bu, madencilerin yeşil ve sürdürülebilir bir madencilik planı yarattıkları anda daha fazla ESG-farkındalığına sahip şirketten yatırım alınacağı ve daha fazla yatırım talebiyle birlikte coinin değerinin de artacağı anlamına gelmektedir. Şu an için hem BTC hem de ETH, PoW madenciliğine dayanmaktadır. Bu da yüksek karbon emisyonları anlamına gelmektedir. Bitcoin, daha büyük bir çevresel zorluk teşkil etmektedir. ETH ise çok daha küçük karbon ayak izine sahiptir. Dahası, ETH’in PoW sisteminden PoS sistemine geçme planı, ESG değerlerine sahip çıkma anlamında önemli bir harekettir. Validatörlerin pozitif onaylayıcı davranışından ödül almaları karşılığında coinlerini stake etmelerini gerektiren PoS sistemi, madenciliğe olan ihtiyacı tamamen ortadan kaldıracak ve enerji maliyetlerini %100’e yakın düşürecektir. Birçok analist, sürdürülebilirliğe yönelik bu hareket ile ETH talebinin BTC talebini geride bırakacağına inanmaktadır.
Son Olaylar BTC ve ETH’i Nasıl Etkiledi?
Bitcoin yakın zamanda Elon Musk’un ESG değerleri hakkındaki yorumları ve Çin’in dijital para birimleriyle mücadele ettiğini açıklamasıyla darbe almıştır. Aynı zamanda Bitcoin’in El Salvador’da ulusal para birimi olarak tanınması pozitif bir etki yaratmıştır. El Salvador, bir dünya süper gücü olmayabilir, ancak nüfusunun %70’inin bankacılık hizmetlerini kullanmaması, Bitcoin için devasa fırsatlar sunmaktadır. BTC arzının sadece %1’inin El Salvador vatandaşlarının eline geçmesi halinde ülkenin GDP’si %25 artacaktır. Bu, diğer ülkelerin gözünden kaçmayacak bir ekonomik büyümedir.
Kripto paralar genellikle Bitcoin’deki ana değişiklikleri yansıtmaya meyilli olduklarından, Musk’ın yorumlarından Ethereum da etkilenmiştir. Ancak, yakın zamanda Ethereum’un teknolojisine olan küresel güven artmıştır. Bu yılın Nisan ayında, 27 Avrupa birliği üye ülkesini fonlayan Avrupa Uluslararası Bankası (EIB), Ethereum blok zincirinde 120 milyon $’dan fazla değere sahip iki yıllık tahviller çıkarmıştır. EIB yeterli güveni sağlamadıysa ortak bankalardan birinin iyi tanınmış bir kuruluş olan Goldman Sachs olduğunu belirtmekte de fayda olacaktır.
Finans devlerinin Ethereum teknolojisine olan bu inançları, endüstride önemli bir ağırlık teşkil etmektedir. Bankalar aynı zamanda “bankalar arası işlemlerde merkezi banka dijital para biriminin diğer kullanım alanlarını değerlendirmek” üzere başka planlar da yapmaktadırlar. Bu durum da Ethereum’un küresel kredibilitesini artırmaktadır.
Bir diğer yandan Çin, yerel kripto para madenciliğini durdurmak üzere adımlar atmıştır. Geçtiğimiz yılın Mayıs ayında devlet, amacının finansal kararlılık ve emisyonları düşürmek olduğunu belirterek, dünyanın madencilik kapasitesinin büyük yüzdesini oluşturan Çinli madencilik şirketlerinin elektriğini kesmiştir. Bunun sonucunda BTC’nin değeri %30 düşüş yaşamış ve endüstride 1 trilyon $’lık kayıp gerçekleşmiştir. Ancak bu olaylar, madencilerin çoğunluğunun Teksas ve Kazakistan gibi daha ucuz elektriğe sahip diğer destinasyonlara gitmelerine ve madencilerin yeniden faaliyete geçmelerine neden olmuştur. Olumlu bir not olarak bu durum, Bitcoin’in daha da merkeziyetsizleşmesine yol açabilir. Olumsuz açıdan bakıldığında ise, madencilik için kullanılan yenilenebilir enerji yüzdesinde düşüş anlamına gelmektedir.
BTC vs. ETH: Hangisi Daha İyi Bir Yatırım?
Bu yazının yazıldığı tarihte BTC, yaklaşık 800 milyar $’lık piyasa değeriyle coin başına 41.000$’ın üzerinde bir seviyeden işlem görmekteydi. ETH ise yaklaşık 300 milyar $’lık piyasa değeriyle token başına yaklaşık 2.600$’dan işlem görmektedir. ETH’in BTC’yi geçmesi için hala kat etmesi gereken birçok yol vardır. Sürdürülebilirlik hareketleri ve uygulanabilirlikte gelişmesine rağmen, kimse gelecekten tam olarak emin değildir. Ancak aşağıdaki grafiklerde gösterildiği üzere iki kripto para da genel olarak yukarı yönlü hareketleri öncesinde düşüşler ve çıkışlar yaşamışlardır.
Ocak – Haziran 2021 arası Bitcoin (BTC) fiyatı (Kaynak: CoinMarketCap)
Ocak – Haziran 2021 arası Ethereum (ETH) fiyatı (Kaynak: CoinMarketCap)
Devlet kurumlarına olan güvensizlik ortamında ve gitgide artan teknoloji meraklısı popülasyonla birlikte bu iki ana oyuncunun değerlerinde artış görebiliriz. Bir diğer yandan daha önce bahsettiğimiz üzere Çin gibi büyük oyuncuların da barındırdığı yeni jenerasyon tüketicilerin gitgide çevresel farkındalıkları yükselmektedir. Bu nedenle ilgili olaylar ve düşünceler, ESG değerlerine uyum sağlayamamaları halinde BTC ve ETH’in değerlerini tehdit edebilecektir. Bu konuda ETH, BTC’nin önündedir, ancak bu konudaki çalışmalar sürmektedir.
Bununla beraber Musk ve Çin’den gelen darbeler sonrasında kripto paralar toparlanmaya başlamıştır. Söz konusu yeni ve radikal teknoloji olduğunda dalgalanmanın normal olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Gerçekçi olmamız gerekirse, bahsettiğimiz kadar dirençli ve gelecek vaad eden teknolojileri çökertmek için bu faktörlerden daha fazlası gerekecektir.
Temel arz ve talep prensiplerinden dolayı, Bitcoin’in 21 milyon coinlik sınırlı arzı, değerini yüksek tutmasını sağlayacaktır ve muhtemelen bu değer her zaman için ETH’inkinden yüksek olacaktır. Ancak token arzı çok daha yüksek olan ve esasen bir maksimum arzı bulunmayan ETH de, tokenlarının bazılarını daha sonradan ağ üzerinde bir şeyler inşa etmek için kullanılan akıllı sözleşmelerde kilitlemektedir. Bu, Bitcoin talebinin arzdan yüksek olmasına rağmen, Ethereum tokenlarının da değer olarak yükselebileceği ve BTC ile rekabet edebileceği anlamına gelmektedir.
Piyasa değeri açısından ise ETH’in uyum yeteneği ve çevre dostu gelecek planları çok güçlü olabilir. Coin değeri BTC’nin altında kalsa bile, birçok analist piyasa değerinin Bitcoin’i geçeceğini tahmin etmektedir.
Genel olarak BTC ve ETH büyümeye devam edecek gibi görünüyorlar. En kayda değer şey olarak Ethereum’un çevre-dostu değişiklikleri, değerinde büyük bir artış gerçekleştirmesine neden olabilir ve Bitcoin, daha fazla ülke tarafından resmi para birimi olarak benimsenmesi halinde geleceğin ödeme aracı olabilir. Her ne olursa olsun iş piyasasında bir devrime tanıklık ediyor olabiliriz.